3 Kasım 2010 Çarşamba

Nihat & Behlül

Arda yazacaktı, yanlışlıkla Nihat yazmış dediğinizi duyar gibiyim. Hayır efendim konuyu Nihat'a kadar getireceğim birazdan. Bugün ezeli rakiple başladık öyle devam edelim blogta. Hafta sonu oynanan Galatasaray-Medical Park Antalyaspor maçında tribünlerde yukarıdaki manzarayı görünce bunun spor basınına iyi malzeme olacağını düşünmüştüm. Yanılmadığımı da bugünkü spor sayfalarında gördüm. Arda'nın maçı Kıvanç Tatlıtuğ ile izlemesi başkan Adnan Polat'ın pek hoşuna gitmemiş yazılanlara göre. Hatta başkana ilk sobelenmeleri de maçtan bir saat önce Papermoon'da olmuş. Burada Adnan Polat ve yönetici Murat Yalçındağ'a yakalanan Arda'ya Polat "Ne işin var senin burada. Bu saatte takımın yanında olman lazım değil mi?" şeklinde fırça attığını yazıyor basınımız.
Arda'nın Galatasaray'da kaptanlığa getirildiği gün başlayan eziyeti malesef devam ediyor. Bu topraklardan gidene kadar da sürmeye devam edecek kanımca. Habere yorum yapan Galatasaray taraftarlarının hemen hemen hepsi başkanın tavrını destekler görünüyor. Arda'nın Galatasaray'ın kaptanı olduğundan, böyle bir maçtan önce takımının başında olması gerektiğinden, o tribünde Kıvanç Tatlıtuğ'un ne işi olduğundan dem vuruyorlar yorumlarında. İnsan tebessümle okuyor bunları ama okurkende içi cız etmiyorda değil. Ya arkadaş bu çocuk takımını yalnız bırakmamak için sakat sakat oynarken bu hale gelmedi mi? Tribünde izlediği her maçta en fanatiğinizden daha heyecanlı değil miydi? Yanında oturan porno yıldızı mı da o tribünde ne işi var diye soruyorsunuz? Peki hepsini geçtim Arda'nın yanındaki Behlül, Gaziantep maçında şeref tribününde oturan Nihat Doğan'dan daha çok mu rahatsız etti sizi?
Arda'yı linç etmeye devam edin. Nasıl olsa yokluğunda büyük kaptan Sabri Sarıoğlu var. Böyle başa böyle kaptan...

Hiç yorum yok: