23 Kasım 2010 Salı

Alex'e Ne Yakışmaz?

Büyük Kaptanım,
Senin için söylenecek o kadar güzel söz varken ne yazsam az kalacak diye klavyem tutukluk yapıyor. Herkesin dediği gibi en çok sana yakışırdı 3000. gol, yakıştı da. Hızını alamayıp 3001 ve 3002. golleri atmansa kadayıfın üzerindeki kaymak gibiydi.
Ama zoruma gidiyor. Böyle keyifli bir günde bile birileri senin sahadan çıkarken ki tavrına, soyunma odasına gitmene takıyor kafayı. Benimde onlara kafayı takasım(!) geliyor ama adamda kafa kalmaz bu kafasızlar yüzünden. Değil 103 gol, 1003 gol atsan, bir o kadar asist yapsan, adam gibi adam da olsan birileri hep öküz altında buzağı arayacaklar. O öküzün altında kalırlar inşallah.
Senin geldiğin günden beri kendini ispatlamakla ilgili en ufak bir kaygın olmadı. Futbolu hem hırsla hem keyifle nasıl oynanacağını anlatmaya çalışıyorsun ama anlayabilene. Senden sonra gelen herkesle kıyaslandın. Sen burdasın onlar çoktan silinip gittiler. Senden öncekilerle kıyaslamaya değer bulmadılar ama onlar bile attığın golleri ezberlediler.
Bir gün bu topraklardan ayrılırken şimdi sallayanlar o zaman nağmeler düzecekler. İstatistiklerin o zaman akıllarına gelecek. Kör ölecek badem gözlü olacak onlar için. Oysa sen benim ceylan gözlümsün geldiğin günden beri.
Bir sevgiliye yazılan mektup bu. Seviyorum seni. Sezon sonu gidecek olursan gelecek şampiyonluğa bile sevinmeyeceğim. Her şey yalan gerçek Fenerbahçe bizim için ama  seninle bu takım daha güzel.
Umrumda değil oynadığımız sisteme uyup uymaman. Umrumda değil sözde büyük maçlarda olmaman. Umrumda değil koşmuyor olman. Bu çubuklu formayı üzerinde görmek bile yetiyor bana. Lefter'in elini öptüğün gibi gün gelecek herkes elini öpecek seninde...

1 yorum:

Unknown dedi ki...

Hangi çubuklu formayı:)) bari öyle bi resmini koysaydın. Alex'e sallayan sallasın.Sen bir istatistikçi olarak rakamlarla konuş dostum yaa. Fanatik Yazarı Zafer BÜYÜKAVCI'nın bu konudaki yazısı tamamen rakamlarla gerçeği haykırıyor.kapak olsun anti alexlere.
"29 Eylül 2009’da ‘Alex futbolcu değil’ başlığı altında yazmıştık şu satırları: “154 maçta 82 gol, 73 asist; Süper Lig karnesi bu... 23 maçta 9 gol, 5 asist; Türkiye Kupası karnesi bu... 2 maçta 2 gol, 1 asist; Resmi kupa karnesi bu... 48 maçta 12 gol, 16 asist; Avrupa karnesi bu... Toplamda 227 maç, 105 gol, 95 asist... Alex futbolcu olmak için daha ne yapmalı?

27 Ekim 2009’da ‘Alex futbolcu değil II’ başlığı altında yazmıştık şu satırları: 29 Eylül’den bu yana 29 gün geçti. Fenerbahçe bu süreçte 3 Süper Lig, 2 Avrupa Ligi maçı oynadı. Sheriff’i 1-0’la geçerken tek gol Alex’ten geldi. Gençlerbirliği’ni 3-0 yenerken, Alex 2 gol attı. 3-1’lik Galatasaray derbisinde 2 gol 1 asist yapan yine Alex’ti. Sezonun ilk yenilgisinin alındığı 2-1’lik Antep deplasmanında ise Alex yoktu.

8 Ağustos 2010 Pazar günü başlığımız ‘Alex futbolcu değil III’tü... Nedenini şöyle anlatmıştık: Şampiyonlar Ligi’ne veda edildiği gece, “Alex hakkında net düşünceniz nedir” sorusuna Aykut Kocaman’ın verdiği yanıt şuydu: “Fenerbahçe son 5 yılda 1 kez şampiyon oldu. Ben bunu çözmek istiyorum. Bazı şeyler değişecek...”

İsim vermese de Alex’i istemediğini beyan ediyordu Kocaman... Bu, kendi doğrusu olabilir ve saygı duyarız. Fakat doğru bulduğunu, doğru biçimde hayata geçirmeli... Şu ana kadar gördüğümüz o ki, yanlış yolda...
Sayın Kocaman; Fenerbahçe’de bir temizlik şart... Evet, ama kadronuzda Bilica ve Kazım gibi el bombaları, Önder gibi geldiği günden bu yana takımına katkıda bulunmayan bir oyuncu, Güiza gibi attığından 10 kat fazlasını kaçıran bir santrfor, Deivid gibi son 2 yılda ayağına doğru dürüst top sürmeyen bir futbolcu varken; temizliğin Alex’le başlaması anormal!

Bugün 24 Kasım 2010...
Alex önceki gece Bucaspor’a ilk golü attı; Fenerbahçe’nin 3000’inci golünü atan adam oldu.
Alex önceki gece Bucaspor’a ikinci golü attı; Süper Lig’de 100’ler Kulübü’ne girdi.
Alex önceki gece Bucaspor’a üçüncü golü attı; gol sayısını 9’a çıkartarak Süper Lig Gol Krallığı yarışmasında zirveye çıktı.

Bugün itibariyle...
Süper Lig’de 186 maç oynadı; 101 gol attı, 85 asist yaptı. Yani 186 maçta 186 golü ya attı ya attırdı.
Resmi kupada 2 maç oynadı; 2 gol attı, 1 asist yaptı. Yani 2 maçta 3 golü ya attı ya da attırdı.
Türkiye Kupası’nda 31 maç oynadı; 14 gol attı, 5 asist yaptı. Yani 31 maçta 19 golü ya attı ya da attırdı.
Avrupa Kupaları’nda 57 maç oynadı; 14 gol attı, 18 asist yaptı. Yani 57 maçta 32 golü ya attı ya da attırdı. (Hep diyorlar ya; Avrupa’da bir hiçmiş Alex!)

Toplamda (özel maçlar hariç) 276 maçta oynadı; 131 gol attı, 109 gol attırdı. Yani 276 maçta 240 golü ya attı ya da attırdı.

Bugün itibariyle...
‘Alex futbolcu değil’, ‘Fenerbahçe, Alex’ten kurtulmalı’ diyen yorumcular var hâlâ.

Tarih bir gün sizi de yazar!