20 Mayıs 2011 Cuma

Çorbada Tuzumuz Olsun

"Heykeli dikilesi adam" cümlesini lafta bırakmıyor Fenerbahçe taraftarı. Büyük kaptanın heykel projesi için oluşturulmuş http://www.alexlesonsuza.com/ internet sitesi aracılığı ile bu projeye bizlerde katkıda bulunabilir, ismimizi ve Fenerbahçe sevginizi ölümsüzleştirebilirsiniz. Katkıda bulunacak kişilerin isimleri heykelin altında özel olarak yapılacak plakete yazılacak. Heykel için belirlenen tahmini bütçe 35.000 TL. 19 Mayıs tarihi itibariyle toplanan para 16.500 TL. Ayrıntıları internet sitesinden öğrenebilirsiniz. İlerde torunlarınıza gururla gösterebileceğiniz bu fırsatı kaçırmayın derim.

2000'den Günümüze FENERBAHÇE

Yazacaklarım, vereceğim rakamlar aslında bilinmeyen değil ama ısrarla göz ardı edilmek istenen gerçekler. Dünya kulübü olma iddiasındaki Fenerbahçe'yi, Türkiye Kupası ile sıfır çekilen CL sezonu arasına sıkıştırmaya çalışanlara bir nebze de olsa ilham vermesini istediğim gerçekler.
2000-2001 sezonuyla başlayan ve bu sezonla beraber onbir sezona ait beş branştaki derecelerimiz aşağıdaki tabloda. Biraz daha sabredip bu sezonki futbol ve erkek basketboldaki başarıyı bekleyebilirdim ama günlerdir medyadaki lünpenlere pazara kadar oyalanmaları için acele ettim. Tablo budur beyler, bayanlar;

11 sezonda 5 branşta kazanılmış 21 şampiyonluk, 11 ikincilik. Başka bir deyişle 11 yılda oynayabileceğin 55 finalin 32 sini oynamak. Bu durum son 5 sezona bakıldığında rakiplerin sinirini daha da bozacak cinsten. Oynayabileceğin 25 finalin 23'ünü oynamak. Bunlara Denizli ve Trabzon maçlarında kaybedilen şampiyonlukları, 2-0 dan 3-2'ye gelen ve Efes Pilsen'de patlak veren doping skandalıyla kaybedilen erkek basketbol şampiyonluğunu, rakibini yendiği halde yarım puanla kaybedilen erkek voleybol şampiyonluğunu da eklersek manzara Türkiye'nin dörtte üçünün hazımsızlığını çok net açıklıyor.
Bu 11 sezonda kazanılan şampiyonluk ve kupa sayıları ise dört büyükler(!) kavramıyla ters orantılı.

Bu sürede Fenerbahçe'nin kazandığı 21 şampiyonluk ve 40 kupa sayısına en çok yaklaşabilen Beşiktaş'ta durum 3 şampiyonluk ve 9 kupa. Galatasaray'da da durum farklı değil. 3 şampiyonluk 8 kupa. Dördüncü büyük iddiasındaki Trabzonspor'un ise bu sürede kazanabildiği bir şampiyonluk yok. Kazanılmış 4 tane kupası bulunuyor.
Spor kulübü iddiasındaki üç rakibimizin bu süre zarfında futbol dışında kazandığı şampiyonlukların toplamı sadece 1 (2004-2005 sezonu Kadın Basketbol lig şampiyonluğu- BJK).
Birilerinin neden sadece son 11 sezon yada neden bu 5 branş dediğini duyar gibiyim. Malumunuz üzere diğer branşları eklemem aradaki farkı kapatmayacağı gibi aksine atletizm, boks, yüzme, kürek gibi branşlardaki ezici üstünlüğümüz farkın açılmasından başka bir işe yaramayacaktır.
Tüm zamanlar göz önüne alındığında ise bu beş branştaki şampiyonluk sayılarının toplamı Fenerbahçe ve Galatasaray için 36, Beşiktaş için 17 ve Trabzonspor için 6.
Kulüp başarılarının sadece futbola endeksli olduğu ülkemizde, Fenerbahçe'nin amatör branşlardaki geldiği nokta her ne kadar göz ardı edilmeye çalışılsada, rekabeti onların istediği gibi sadece futbol üzerinden değerlendirdiğimizde de son 10 sezonun 4 ünde şampiyon olmuş, son haftada kaçan iki şampiyonluğun içinde olduğu 4 ikincilik almış bir takımı sadece Türkiye Kupasını alamadığı için başarısız göstermeye çalışan ahmaklar, hal böyle olunca 10 senedir mayıs ayının son pazarlarını ya rakip takımları tutarak yada ailecek pikniğe giderek geçirmek zorunda kalıyorlar. Tek tesellileri ise Fenerbahçe'nin son hafta şampiyonluğu kaçırma beklentisi oluyor.