Üç sezon önce Süper lig'e çıktıklarında en çok sevinenlerdendim. Futbol kültürünün fazlasıyla gelişmiş olduğu şehirlerin başında geliyordu Eskişehir çünkü. Mazisindeki başarılar, futbol ve taraftar potansiyeli ile Süper ligi en çok hak eden Anadolu takımıydı bana göre. Geçen sezonu da büyüklerin belalısı olarak iyi sayılabilecek bir yerde 55 puanla 7. bitirmişlerdi. Bu başarıda elbetteki Rıza Çalımbay'ın da büyük katkısı vardı. Takımın başında 3. sezonuna girmişti ki bu bile Türkiye'de bir hoca için gerçekleştirmesi zor bir durumdu. Nedense bu sene işler ters gitmeye başladı 7. hafta sonunda hala galibiyetle tanışamamıştı takım. Aldığı iki beraberlikle ligin sondan ikinci sırasına kadar gerilemişlerdi. Ancak futbol kamuoyu Eskişehir'deki potansiyelin öylesine farkındaydı ki kimsenin ağzından küme düşme lafı çıkmıyordu. Yine de bir kan değişikliği takıma iyi gelebilirdi. Ne de olsa burası Türkiye'ydi. İşler sarpa sarınca ilk giden teknik adam olurdu çoğunlukla. Öyle de oldu Rıza Çalımbay geçen hafta istifa etti. İstifasını açıklarken de zehir zemberek laflar etti. Ümit Karan'ı oyuncularını takımı sabote etmesi yönünde telkin etmekle suçladı. Giden hocanın yerine yönetimin Bülent Uygun'la malumunuz şekilde anlaşması ise bunların üzerine tuz biber oldu. Bülent Uygun'un transferi ayrıca bir yazı konusudur. Şu an için söyleyebileceğim tek şey o asker selamını artık aynanın karşısında kendi kendine verebilir. Asker dediğin adam dimdik durur çünkü.
Yine de benim derdim ne Eskişehirspor yönetimiyle, Ne Bülent Uygun'la ne Rıza Çalımbay'la ne de Ümit Karan ile. Hakkında bir kaç defa yazı yazdığım Eskişehirspor taraftarından bir beklentim var. Bu camianın taraftarı hoca gitsin diye oyunculara telefon açıp oynamayın diyen bir oyuncuyu (!) alkışlamaz. O adamı değil kaptan, sahaya sokmaz. Bu şekilde transfer edilmiş bir hocanın arkasında da durmaz.Bando Es Es' in misyonumuz dediği satırları daha öncede paylaşmıştım. Aynen şöyle diyorlardı "1965 ruhunun daha büyük kitlelere ulaştırılmasına yardımcı olmak. Hiçbir kurum ve kuruluşa bağlı kalmaksızın, her zaman ve her koşulda Örnek Taraftar Duruşunu sergilemek. Gelecek nesillere sportif ve kültürel anlamda her zaman övünebilecekleri bir miras daha bırakabilmek."
Şimdi bir eylem bekliyorum bu taraftardan. Kırıp dökmeden ama tam adresine ulaşacak eylemler. Bu camiayı spor kamuoyu önünde küçük düşüren olaylara Eskişehirliye yakışır bir tepki.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder